Şahane Okur,
Günaydın. Bu hafta zarfta bir uzun öykü, iki yazı, bir anekdot ve bir Podcast yer alıyor. Birkaç güzellik:
Wikipedia yeniden bizimle.
Studio Ghibli 2020’de iki yeni filmle geliyor. Hayao Miyazaki, Kimi-tachi wa Dō Ikiru ka (Nasıl Yaşayacaksınız?) üzerinde çalışıyor.
Parasite’in mini dizi uyarlamasının ayrıntıları belirginleşiyor, hikâye daha geniş bir şekilde ele alınacak.
altKitap 2020 Öykü Ödülü için başvurular başladı, son katılım 1 Mart.
Hrant Dink Vakfı’nın hazırladığı KarDes uygulaması, İstanbul’un hafızasında gezinmek için kişisel bir rehber. İçerisinde 900 kadar çokkültürlü yapıyı eski fotoğraflarıyla keşfetme imkânı ve hafıza turları barındırıyor.
İncelikler dilerim.
Bütün Adalar Keşfedilmiş midir?
Gerçekçiler ve çokbilmişler, “Evet, bilinmeyen tek bir ada kalmamıştır,” diyebilir. En nihayetinde uydular var. Yine de bir yerlerde keşfedilmeyi bekleyen güzel şeylerin kaldığına inanmak hoş. José Saramago, bilinmeyen bir ada bulmak için kraldan tekne isteyen adamın öyküsünü yazmış. Sabah karanlığında varıp akşamın alacasında çıktığımız ofislerde şunu hatırlayalım: Bizim için bilinmeyen bir ada, daha zarif bir hayat var.
ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum, Bilmiyor musun ki kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin. (58 Sayfa)*
Kendinden Şüpheye Düşürülmek: Gaslighting
Partnerinle ilişkinde, arkadaşlarınla ya da patronunla yaptığın tartışmalarda sıklıkla kendinden ve yaptıklarından şüpheye düştüğün oldu mu? Bu bir istismara işaret ediyor olabilir. Bergman’ın filminden hareketle adlandırılan Gaslighting, bir kişinin, bir başkasının gerçekliğinin üstüne -bilinçli ya da bilinçsiz- başka bir gerçeklik yerleştirmesini ifade ediyor.
Maruz kalıp kalmadığımızı anlamak için birkaç soru:
Bir sorun hakkında iletişim kurmaya çalışırken, kendini hep özür dilerken mi buluyorsun?
Tartışma çıkmasın ya da daha fazla uzamasın diye sustuğun oluyor mu?
Karşındaki seni aşağılıyor ve ses tonunu yükseltiyor mu?
Onu uyardığında, her şeyi abartmakla, çok hassas ve duygusal olmakla mı suçlanıyorsun?
Kendinden şüpheye düşüp, “Ben mi yanlış hatırlıyorum, yanlış mı yapıyorum?" şeklinde kendini sorguluyor musun?
Karşı tarafın haklı veya haksız tüm eleştirine göre kendini değiştirmeye zorluyor musun? (2113 Kelime, 792 Kelime)
Herkes Ona Âşık: Beyza Hanım
Peyami Safa, İbrahim Çallı, Elif Naci, Necip Fazıl Kısakürek, Mesut Cemil ve muhtemelen adlarını bilmediğimiz birkaç sanatçı daha bir dönem hep aynı kadına âşıktı: Beyza Hanım. 1930’lar, Beyoğlu Asmalımescit’te bir apartmanın çatı dairesi, bohem yaşam. Gece iyice koyulaştığında herkesin aklına aynı kişi düşüyor: “Muhakkak Beyza’yı bulmalıyız. Onsuz sabah edemeyiz.” Beyza Hanım, ünlü çehrelerin kokaine kendi aralarında verdikleri isimdi.
Radyo Tiyatrolarından Podcast Tiyatrolarına: Zamanaltı
Çocukluğun sarı sıcak yazlarından birinde serada çalışırken ve akıllı telefon diye bir şey yokken henüz, molalarda radyo dinlerdik. Bir öğle arası bir cinayet öyküsüne denk geldik, benim için mucizevi bir keşifti. Kapı sesleri, silahların patlaması, koşuşturma, karakterlerin konuşması ve merak. Ne yazık ki sonraki bölümlerini dinleyemediğim gibi adını da öğrenemedim.
Eskilerin radyo etrafına toplanıp “arkası yarın”ı bekledikleri TRT yayınları artık Spotify’da. Öte yandan yeni nesil yapımlar da yolda. Zaman makineli, fantastik, Hitler’li ve eğlenceli hikâyesiyle Zamanaltı işe gidiş gelişlere kendine has rengini katıyor. Şimdiki zamana göndermeler yapıyor. Henüz ilk sezonu yayımlanan Podcast tiyatrosu, Mert Günhan, Pelin Baynazoğlu ve Yiğitcan Erdoğan tarafından hazırlanıyor. (Ortalama 22 Dakika 6 Bölüm, argo içerir)
Yeni yapımları merakla bekliyoruz.
*Yazarın yazım kuralları tercihlerine ve noktalama işaretleri kullanımına sadık kalınmıştır.
Güne başlama şarkısı: